Hacettepe Üniversitesi
Kütük’ü Hatırlatan Öğrenciler Acil Çözüm İstiyor!
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Beytepe Kampüsü yolunda sürdürdüğü üst geçit çalışması, yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle her gün binlerce kişinin tehlike altında olduğu bir şantiye alanına dönüştü.
N’Haber / Seda Özkan
Beytepe metro durağı çıkışında Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü güzergahında bulunan üst geçitin yaklaşık 4 aydır yapımına devam ediliyor. Mevcut şantiye çalışmaları nedeniyle yaya yolunun kullanılmaz hale gelmesi vatandaşlar ve öğrenciler tarafından tepkiyle karşılanıyor. Kaldırımı kullanamayan yayaların mevcut proje alanının altından geçerek ulaşımlarını sağladıkları gözlemlendi. Tehlike arz eden bölgede Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin güvenlik önlemlerini sadece duba ve yönlendirme levhalarıyla alması gözlerden kaçmadı.
“BİR İLÇE BU ÜST GEÇİDİN ALTINDAN GEÇİYOR”
Hacettepe Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Özgür Öztürk, her gün en az 40 bin kişinin bu yol üzerinden geçtiğini belirtti. Öztürk, bu rakamın birçok ilçenin nüfusundan fazla olduğunu vurgularken, güvenlik önlemlerinin yetersizliğine dikkat çekti: “Yapılan üst geçit ile yol şantiyeye dönmüş durumda ve şantiyede basit bir kural vardır, her an üzerinize bir şey düşebilir. Biz, bu tarz kazaları önlemek için iş sağlığı ve güvenliği çerçevesinde birçok önlem alırız. Ancak böylesine kalabalık bir noktada yapılan çalışmada yeterli güvenlik tedbirlerinin alınmadığını görüyoruz.” dedi.
“BU PROJEYİ ÖZEL BİR FİRMA YAPSAYDI, BELEDİYE FİRMAYA CEZA YAZARDI!”
Projenin içindeki tutarsızlıklar olduğunu belirten Dr. Öztürk: “Trafiğin zaten yoğun olduğu bu noktada araç geçişi üç şeritten ikiye düştü, yayalar yola dökülüş durumda, inşa çalışmaları bir ayı geçmesine rağmen halen devam ediyor. Şimdiye kadar kimseye bir zarar gelmemiş olması bir mucize” ifadelerini kullandı. Dr. Özgür Öztürk sözlerinin yanı sıra projenin özel bir firma tarafından hazırlanmış ve uygulanmış olması durumunda belediyenin para cezası kesilebileceğini söyledi.
“KOPYALA YAPIŞTIR PROJELERLE HACETTEPE’NİN ULAŞIM SORUNU ÇÖZÜLEMEZ!”
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’ne ulaşımın zaten başlı başına bir sorun olduğunu belirten Dr. Öztürk, “Üst geçidin tasarımı göz önüne alındığında, bu noktanın kendine özgü sorunlarını çözmek için hazırlanmış gibi gözükmüyor. Birçok üst geçit çalışmasında kullanılan hazır bir şablon tasarımının alınarak doğrudan uygulandığını düşünüyorum. En azından yayaları, ana yoldan araçların yanından, üzerinde işçilerin çalıştığı yapımı bitmeyen üst geçidin altından yürümeye zorlamak yerine başka çözüm yolları bulunabilirdi. Mesela, üst geçidin arkasındaki boş arazi inşa çalışması bitene kadar yayaların kullanımına tahsis edilebilirdi. Ancak bu bile düşünülmüyor. Kopyala-yapıştır projelerle sorunlar çözülmeye çalışılıyor.” dedi.
“KÜTÜK’Ü HATIRLATAN ÖĞRENCİLER OLARAK ACİL ÇÖZÜM İSTİYORUZ!”
Kampüse ulaşmak için bu noktadaki üniversite ringlerini kullandıklarını ifade eden bir öğrenci, ring sırası beklerken ya da ringe binerken üzerlerine bir şey düşmesinden korktuklarını, araçlarla iç içe olmaktan rahatsızlık duyduklarını belirterek, üst geçidin öğrenci yoğunluğunun az olduğu yaz döneminde neden yapılmadığını soruyor.
2018 yılında ODTÜ yerleşkesinde yürürken kamyonetin çarpması sonucu hayatını kaybeden Psikoloji Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki İrem Kütük’ü hatırlatan bir başka Hacettepe Üniversitesi öğrencisi, “Gerekli güvenlik tedbirleri ancak İrem’in hayatını kaybetmesinden sonra alındı. Burada da aynı şeyin olmasını mı bekliyorlar? İlla bir öğrenci hayatını kaybettikten sonra mı akılları başlarına gelecek? Hacettepe Üniversitesi öğrencileri olarak ABB’den acil çözüm bekliyoruz.” dedi.
Konuya ilişkin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden henüz resmi bir açıklama gelmedi.
Gündem
Hacettepe Üniversitesi’nden E-Kampüs Projesi: Modernleşme Adımı mı, Dijital Zorunluluk mu?
Hacettepe Üniversitesi, E-Kampüs Projesi kapsamında ödeme sistemlerini dijitalleştirme kararı aldı. Yapı Kredi Bankası ile imzalanan protokol çerçevesinde, kampüslerde nakitsiz ödeme dönemi başlatılacak.
Hacettepe Üniversitesi, 30 Eylül 2024’te Yapı Kredi Bankası ile imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde, E-Kampüs Projesi’ni uygulamaya koydu. Dijital ödeme yöntemini kullanmak istemeyenlerin kampanyadan yararlanamayacak olması “Modernleşme Adımı mı, Dijital Zorunluluk mu?” sorularını akıllara getirdi.
Hacettepe Üniversitesi Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamaya göre; Proje kapsamında, kampüslerde kimlik kontrolü, erişim ve ödeme sistemleri yenilenecek. Ek olarak, nakitsiz kampüs uygulamalarının hayata geçirilmesi planlanıyor.
Dijital Ödeme Zorunluluk mu, Tercih mi?
Dijital ödeme sistemine geçiş zorunlu tutulmamakla birlikte, kampanya ve avantajların yalnızca dijital ödeme yapanlara sunulması dikkat çekti.
E-Kampüs Projesi ile, Yapı Kredi Bankası’nda hesabı olan ya da hesap açmak isteyen Hacettepe Üniversitesi öğrencileri ve personeli, hesaplarını kullanarak Yapı Kredi Mobil ve World Mobil uygulamalarındaki World Pay sistemi üzerinden kampüslerde dijital ödeme yapabilecekler.
Öte yandan; Yapı Kredi’de hesabı olan ve dijital ödeme yöntemini kullanmak istemeyen öğrenciler ya da personeller, ön ödemeli kartlar kullanarak ödeme yapmaya devam edebilecek ancak bu seçenek “Beşe Bir Kampanyası”ndan yararlanmalarını sağlamayacak.
Dijital ödeme yöntemlerini kullanmak istemeyen fakat hesabı olan ve ön ödemeli kart temin etmek isteyenler için başvuru ve temin süreçleri ilerleyen günlerde duyurulacak.
“Beşe Bir Kampanyası” Nedir?
Hacettepe Üniversitesi Öğrenci ve Memur Yemekhanelerinde, Yapı Kredi üzerinden yapılan ödemelerde, aynı ay içinde her beşinci yemeğin ücreti kullanıcıların hesabına iade edilecek.
Kampüs içindeki yemekhanelerde bilgilendirmesi yapılmaya başlanan “Beşe Bir Kampanyası”, 5 Aralık 2024 tarihinde başlayacak.
Kampanyaya katılım için World Mobil veya Yapı Kredi Mobil uygulamalarından başvuru yapılması gerekecek.
E-Kampüs Projesi ile Neler Hedeflendi?
Proje ile yemekhane ödeme sistemleri yenilenmesi ve 7/24 aktif tutulması, kütüphane, yurt ve personel servislerinde kimlik kartı entegrasyonu sağlanması ve Beytepe ve Sıhhiye yerleşkelerine plaka tanıma sistemleri kurulması da planlanıyor.
Hacettepe Üniversitesi
Mor Duvar Yeniden Yenilendi!
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Mor Duvar etkinliği gerçekleştirildi. Eğitim-SEN’li kadın akademisyenlerin öncülüğünde düzenlenen etkinlikte, kadına yönelik şiddetin boyutlarını gözler önüne seren istatistikler ve farkındalık mesajları yer aldı. Mor Duvar için yenilemeler yapıldı.
Mor Duvar yenilendi. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye dikkat çekmek amacıyla, erkekler tarafından katledilen kadınların stencil figürleri ve farkındalık yaratan afişler Mor Duvar’a yerleştirildi. Dayanışmayı teşvik eden mesajlar öne çıkarken, daha önce saldırıya uğrayan “Kadınların Meydanı” tabelası da yenilenip yeniden yerine kondu.
Kadın Cinayetleri Verileri Paylaşıldı
Mor duvara yerleştirilen afişler, kadına yönelik şiddetin boyutlarını gözler önüne serdi. Afişlerde yer alan istatistiklere göre; 2024 yılının ilk 6 ayında 205 kadın cinayeti ve 117 şüpheli kadın ölümü, 2023 yılı boyunca 315 kadın cinayeti ve 248 şüpheli kadın ölümü, 2024 Eylül ayında 34 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümü, 2024 Ekim ayında ise 48 kadın cinayeti ve 23 şüpheli kadın ölümü yaşandı.
Bir afişte, erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybeden kadınların büyük çoğunluğunun ev içinde öldürüldüğü bilgisi verildi. Afişlerde yer alan, “Biz yazdık biz uygulatacağız”, “6284 için seferberliğe” gibi sloganlar dikkat çekerken, kadın cinayetlerinin yıl içindeki dağılımı grafiklerle gösterildi.
Soğuk Hava Dayanışmaya Engel Olmadı
Etkinlikte yer alan Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağla Karabağ, soğuk hava koşullarına rağmen etkinliğinin gerçekleştirildiğini dile getirdi. Soğuk havanın teknik aksaklıklara yol açması nedeniyle duvarın planlanan şekilde yenilemediğini belirten Karabağ, “Bütün bu zorluklara rağmen dayanışma ve mücadele ruhunu hissetmek çok iyi geldi,” dedi. Etkinlikte kullanılan materyallerin ileride, yeniden değerlendirileceğini ve mor panonun tamamlanmasının planlandığını da ekledi.
Şiddetle Mücadelede Dil ve Dayanışma
Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde dil ve davranış değişikliği ile kadınların kamusal alandaki varlığının önemine vurgu yapan Doç. Dr. Çağla Karabağ, “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak bir dil kullanımı çok önemli. İstanbul Sözleşmesi gibi hukuki dayanaklar olmadan bu mücadelenin başarıya ulaşması mümkün değil” dedi.
Çağla Karabağ, etkinliğin kadına yönelik şiddete ilişkin bir farkındalık yaratmayı amaçladığını ve bu hedef doğrultusunda yoğun bir çaba sarf edildiğini belirtti. Ayrıca, Mor Duvar etkinliklerinin dayanışma ruhunu güçlendirerek, kadınların kamusal alandaki varlığının altını çizmeyi amaçladığını vurguladı.