İletişim Adreslerimiz

Gündem

Hacettepe Yaslı: Berkin Sonsuzluğa Uğurlandı

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde geçirdiği kazada yaşamını yitiren Mühendislik Fakültesi öğrencisi Berkin Sezer son yolculuğuna uğurlandı.

Yayın Tarihi

:

Hacettepe Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Berkin Sezer 17 Mart akşamı Hacettepe kampüsü içerisinde kameraların bulunmadığı bir noktada kaza geçirdi. Kazayı fark eden bir araç sürücüsü durumu güvenliğe bildirdi. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Berkin, yaklaşık iki gün boyunca yaşam mücadelesi verdi. Yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

“BERKİN MAKİNELERİ VE SANAYİYİ ÇOK SEVEN BİR ARKADAŞIMIZDI”

Berkin Sezer’in oda arkadaşı Enes Miraç Ateş: ”Berkin makineleri, sanayiyi çok seven bir arkadaşımızdı. Öyle ki kendisi araba yapmış. Sonra iş güç derken mezuna kalmış YKS’den sonra. Kendi elleriyle yaptığı arabayı satmış ve o parayla da kendini dershaneye yazdırmış, bir güzel sınava hazırlanmış. Uğraşmış, didinmiş ve Hacettepe Makine Mühendisliğine yerleşmiş. Hazırlık senesi yine sanayide geçmiş hep, odaya gecenin bir yarısı üstü başı yağ içinde gelirmiş. O yıl tabii geçememiş hazırlığı. Sonraki sene aynı yurt odasına düştük ben de o zaman tanıştım kendisiyle. Hayatımda ilk defa bu kadar enteresan bir insan gördüm. Berkin hiç sahip olmadığım dağ gibi bir abi oldu benim için. Sonsuz bir saygı besletti kendine.” dedi.

“HERKES BİR ŞEY SÖYLÜYOR AMA TAM NETLİK YOK”

Kazadan önce kampüste olmadığına değinen Berkin Sezer’in yakın arkadaşı Sonat Berke Güler: ”Kazayla ilgili herkes bir şey söylüyor ama tam netlik yok. Ben kazayı başkasından duydum. Kolunu ya da bacağını kırmıştır diye düşündüm ama hastaneye gidince durumun ciddiyetini anladım.” ifadelerini kullandı. Güler, “Berkin hep Ankara’ya gelmek istiyordu. Onun en büyük hayallerinden birinin okulu bitirip alanında çok iyi bir mühendis olmaktı.” dedi.

“SANKİ ONUN BİZİM GÖREMEDİĞİMİZ ONLARCA KOLU VAR”

Berkin Sezer’in iş arkadaşı Fatma Çavdaroğlu ise şunları anlattı; “Benim ilk iş deneyimimdi ve her sorduğu şeye bilmiyorum diyordum. Buna rağmen o kadar sabırlıydı ki tanıdıkça daha net gördüm bunu. Sanki onun bizim göremediğimiz onlarca kolu var ve herkese yetişiyor. Çok iyi bir insandı. Ben daha önce bu kadar iyi bir insanla denk geldim mi bilmiyorum. Derslerle ilgili konuştum, dedim ki sen hiç derslere gitmiyorsun nasıl halledeceksin bu dersleri bana ‘Daha çok vaktimiz var hallederiz bir şekilde’ dedi. Zehir gibi kafası vardı ona da çok şaşırıyordum. Her şeyle ilgili bir bilgisi vardı. Kasadaki çoğu hesabı o yapıyordu. Normalde hiç dikkat edin demem ama o gün oradan çıkarken dikkat et Berkin demiştim. Yarın da böyle bir şey olabileceğini nereden bilebilirdim.”

Berkin Sezer’in ölümü, Hacettepe Üniversitesi’nde büyük üzüntü yarattı. Üniversite yönetimi de bir taziye mesajı yayınladı. Mesajda, sevenlerine ve tüm Hacettepe Ailesi’ne başsağlığı diledi. Sezer’in cenazesi, Kütahya’da toprağa verildi. Cenaze törenine ailesi, sevenleri ve çok sayıda arkadaşı katıldı. Tören sırasında duygusal anlar yaşandı.

Çalışkanlığı ve öğrenmeye olan tutkusu ile saygı ve sevgiyle anılan, hayalleri ve azmiyle geleceğe ışık tutan Berkin Sezer’in erken ölümü, tüm sevenlerine derin bir acı yaşattı.

Yorum yapmak için tıklayın.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Boşanan Kadınlar Fakirleşecek mi?

Türkiye’de boşanmalar yaygınlaşıyor ve bu durum kadınları ekonomik sıkıntı ile karşı karşıya bırakıyor. Son yıllarda gündemdeki konulardan biri olan “süresiz nafakanın kaldırılması” sıkıntıları daha da büyütüyor.

Yayın Tarihi

:

Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine göre, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu tarz konularda en yüksek mahkeme olan Yargıtay kararlarının dikkate alındığını söyleyen Avukat S.A, “Kişinin gelirinin miktarı, hayat standartları, yaşam tarzı gibi etkenler önemlidir. Çalışsa bile geliri yoksulluktan kurtarmıyorsa yine de nafaka alabilir.” dedi.

SÜRESİZ NAFAKA: KALDIRILMALI MI, KALDIRILMAMALI MI?

Süresiz nafakanın kaldırılması gerektiğini savunanlar, bu uygulamanın haksız bir yük oluşturduğunu ve boşanmış eşlerin yeni bir hayat kurmalarını engellediğini ileri sürüyor. Ayrıca bu düzenlemenin boşanmış kadınları çalışmamaya teşvik ettiği ve erkeklerin evlenmekten çekinmesine neden olduğu da dile getiriliyor.

Süresiz nafakanın kaldırılmaması gerektiğini savunanlar ise, bu uygulamanın boşanmış eşlerin mağduriyetini önlemeye yardımcı olduğunu ve sosyal adaleti sağladığını düşünüyor. Ek olarak, süresiz nafakanın kadınları ekonomik açıdan güçlendirdiği ve evlilik içi şiddetin önlenmesine katkıda bulunduğu ifade ediliyor.

BOŞANMA ORANLARI YÜKSELİYOR MU?

TÜİK verilerine göre, 2022 yılında Türkiye’de boşanan çiftlerin sayısı 180 bin 954’tür. Bu sayı, 2021 yılına göre %2,13 artış gösterdi. Boşanan çiftlerin %54,3’ü, evlilik süresi 10 yıl ve altı olan çiftlerden oluştu. Boşanan çiftlerin %31,98’inde, çocuk sahibi olan çiftler yer aldı.

Bu istatistikler, Türkiye’de boşanmaların yaygın bir sorun haline geldiğini gösteriyor. Boşanmalarda nafaka, önemli bir rol oynamaktadır. Nafaka alan kadınların oranı, genel nüfusa göre daha yüksektir. Bu durum, kadınların ekonomik olarak daha dezavantajlı durumda olduğunu gösteriyor.

HUKUKEN DOĞRU MU?

Süresiz nafakanın kaldırılması konusuna farklı görüşler olmakla birlikte, tartışmaya çok açık bir konudur. Hukukçular arasında da farklı görüşler bulunmaktadır.

Avukat E.O, “Bu uygulamaya baktığımızda, erkek açısından bir mağduriyet söz konusu olabilir. Ancak, Türkiye genelinde kadınların ekonomik özgürlükleri kısıtlıdır ve boşanmadan sonra genellikle çocukların bakımını da kadınlar üstlenmektedir. Kadına belirli bir nafaka vererek onun yaşamını istikrara kavuşturmadığımız takdirde, evlilik birliği içinde sahip olduğu refah sağlanmamış olacaktır. Kişisel görüşüme dayanarak ve kadınlar açısından empati kurarak, süresiz nafakanın kaldırılmasını doğru bulmuyorum. Tabii ki, bu konudaki tartışmalar çok ve hala devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Avukat A.T, “Süresiz nafakanın suistimal edildiğini düşünüyorum. Bu uygulama bir cezalandırma aracı haline gelmiştir. Nafaka yükümlüsü eş, boşandıktan yıllar sonra dahi, eski eşine nafaka ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durum, nafaka yükümlüsünün yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkilemektedir. Ayrıca süresiz nafaka, nafaka veren kişinin yeni bir evlilik yapmasını da zorlaştırmaktadır. Bu nedenlerle, süresiz nafakanın kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Nafaka, boşanma sonrası eşlerin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, geçici bir süre için verilmelidir.”

TEK GÜVENCEMİZ ELİMİZDEN ALINACAK!

İsmini vermek istemeyen S.O. ise, “20 yıllık evliliğimden sonra boşandım. Boşanma sürecinden sonra hem ekonomik hem de psikolojik olarak çok zorlandım. Boşanma sonrası aldığım nafaka, aylık 2 bin Türk lirası. Bu miktar, geçimimi sağlamada yeterli değil. Faturalar, eğitim ve ulaşım masrafları gibi temel giderleri karşılamakta zorlanıyorum. Çocuklarımın okul masraflarına bile yetmiyor bu nafaka. Boşandıktan sonra çalışmaya başladım, ona rağmen çocuklarımın eksiklerine yetişemiyorum. Nafaka kesilirse ne yapacağımı inanın bilmiyorum. Çocuklarımla birlikte açlık sınırının da altında kalacağız. Tek güvencem de elimizden alınacak, bizi de yoksulluk çukuruna itecek.” ifadelerini kullandı.

Süresiz nafakanın kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin henüz kesin bir adım atılmadı. Ancak, bu konudaki tartışmaların devam edeceği ve yakın gelecekte bir karar alınmasının muhtemel olduğu söylenebilir. Bu karar, Türkiye’de yaşayan milyonlarca kadın için önemli bir dönüm noktası olacak. Eğer süresiz nafaka kaldırılırsa, bu mağduriyetleri gidermek için yeni bir düzenleme yapılmalı ve nafaka alan kişilerin ekonomik açıdan güçlendirilmesini amaçlamalıdır.

N’Haber Özel / Kübra Çelebi

Haberin Devamı...

Çok Okunanlar