Gündem
Boşanan Kadınlar Fakirleşecek mi?
Türkiye’de boşanmalar yaygınlaşıyor ve bu durum kadınları ekonomik sıkıntı ile karşı karşıya bırakıyor. Son yıllarda gündemdeki konulardan biri olan “süresiz nafakanın kaldırılması” sıkıntıları daha da büyütüyor.
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine göre, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu tarz konularda en yüksek mahkeme olan Yargıtay kararlarının dikkate alındığını söyleyen Avukat S.A, “Kişinin gelirinin miktarı, hayat standartları, yaşam tarzı gibi etkenler önemlidir. Çalışsa bile geliri yoksulluktan kurtarmıyorsa yine de nafaka alabilir.” dedi.
SÜRESİZ NAFAKA: KALDIRILMALI MI, KALDIRILMAMALI MI?
Süresiz nafakanın kaldırılması gerektiğini savunanlar, bu uygulamanın haksız bir yük oluşturduğunu ve boşanmış eşlerin yeni bir hayat kurmalarını engellediğini ileri sürüyor. Ayrıca bu düzenlemenin boşanmış kadınları çalışmamaya teşvik ettiği ve erkeklerin evlenmekten çekinmesine neden olduğu da dile getiriliyor.
Süresiz nafakanın kaldırılmaması gerektiğini savunanlar ise, bu uygulamanın boşanmış eşlerin mağduriyetini önlemeye yardımcı olduğunu ve sosyal adaleti sağladığını düşünüyor. Ek olarak, süresiz nafakanın kadınları ekonomik açıdan güçlendirdiği ve evlilik içi şiddetin önlenmesine katkıda bulunduğu ifade ediliyor.
BOŞANMA ORANLARI YÜKSELİYOR MU?
TÜİK verilerine göre, 2022 yılında Türkiye’de boşanan çiftlerin sayısı 180 bin 954’tür. Bu sayı, 2021 yılına göre %2,13 artış gösterdi. Boşanan çiftlerin %54,3’ü, evlilik süresi 10 yıl ve altı olan çiftlerden oluştu. Boşanan çiftlerin %31,98’inde, çocuk sahibi olan çiftler yer aldı.
Bu istatistikler, Türkiye’de boşanmaların yaygın bir sorun haline geldiğini gösteriyor. Boşanmalarda nafaka, önemli bir rol oynamaktadır. Nafaka alan kadınların oranı, genel nüfusa göre daha yüksektir. Bu durum, kadınların ekonomik olarak daha dezavantajlı durumda olduğunu gösteriyor.
HUKUKEN DOĞRU MU?
Süresiz nafakanın kaldırılması konusuna farklı görüşler olmakla birlikte, tartışmaya çok açık bir konudur. Hukukçular arasında da farklı görüşler bulunmaktadır.
Avukat E.O, “Bu uygulamaya baktığımızda, erkek açısından bir mağduriyet söz konusu olabilir. Ancak, Türkiye genelinde kadınların ekonomik özgürlükleri kısıtlıdır ve boşanmadan sonra genellikle çocukların bakımını da kadınlar üstlenmektedir. Kadına belirli bir nafaka vererek onun yaşamını istikrara kavuşturmadığımız takdirde, evlilik birliği içinde sahip olduğu refah sağlanmamış olacaktır. Kişisel görüşüme dayanarak ve kadınlar açısından empati kurarak, süresiz nafakanın kaldırılmasını doğru bulmuyorum. Tabii ki, bu konudaki tartışmalar çok ve hala devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Avukat A.T, “Süresiz nafakanın suistimal edildiğini düşünüyorum. Bu uygulama bir cezalandırma aracı haline gelmiştir. Nafaka yükümlüsü eş, boşandıktan yıllar sonra dahi, eski eşine nafaka ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durum, nafaka yükümlüsünün yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkilemektedir. Ayrıca süresiz nafaka, nafaka veren kişinin yeni bir evlilik yapmasını da zorlaştırmaktadır. Bu nedenlerle, süresiz nafakanın kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Nafaka, boşanma sonrası eşlerin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, geçici bir süre için verilmelidir.”
TEK GÜVENCEMİZ ELİMİZDEN ALINACAK!
İsmini vermek istemeyen S.O. ise, “20 yıllık evliliğimden sonra boşandım. Boşanma sürecinden sonra hem ekonomik hem de psikolojik olarak çok zorlandım. Boşanma sonrası aldığım nafaka, aylık 2 bin Türk lirası. Bu miktar, geçimimi sağlamada yeterli değil. Faturalar, eğitim ve ulaşım masrafları gibi temel giderleri karşılamakta zorlanıyorum. Çocuklarımın okul masraflarına bile yetmiyor bu nafaka. Boşandıktan sonra çalışmaya başladım, ona rağmen çocuklarımın eksiklerine yetişemiyorum. Nafaka kesilirse ne yapacağımı inanın bilmiyorum. Çocuklarımla birlikte açlık sınırının da altında kalacağız. Tek güvencem de elimizden alınacak, bizi de yoksulluk çukuruna itecek.” ifadelerini kullandı.
Süresiz nafakanın kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin henüz kesin bir adım atılmadı. Ancak, bu konudaki tartışmaların devam edeceği ve yakın gelecekte bir karar alınmasının muhtemel olduğu söylenebilir. Bu karar, Türkiye’de yaşayan milyonlarca kadın için önemli bir dönüm noktası olacak. Eğer süresiz nafaka kaldırılırsa, bu mağduriyetleri gidermek için yeni bir düzenleme yapılmalı ve nafaka alan kişilerin ekonomik açıdan güçlendirilmesini amaçlamalıdır.
N’Haber Özel / Kübra Çelebi
Gündem
Hacettepe Üniversitesi’nden E-Kampüs Projesi: Modernleşme Adımı mı, Dijital Zorunluluk mu?
Hacettepe Üniversitesi, E-Kampüs Projesi kapsamında ödeme sistemlerini dijitalleştirme kararı aldı. Yapı Kredi Bankası ile imzalanan protokol çerçevesinde, kampüslerde nakitsiz ödeme dönemi başlatılacak.
Hacettepe Üniversitesi, 30 Eylül 2024’te Yapı Kredi Bankası ile imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde, E-Kampüs Projesi’ni uygulamaya koydu. Dijital ödeme yöntemini kullanmak istemeyenlerin kampanyadan yararlanamayacak olması “Modernleşme Adımı mı, Dijital Zorunluluk mu?” sorularını akıllara getirdi.
Hacettepe Üniversitesi Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamaya göre; Proje kapsamında, kampüslerde kimlik kontrolü, erişim ve ödeme sistemleri yenilenecek. Ek olarak, nakitsiz kampüs uygulamalarının hayata geçirilmesi planlanıyor.
Dijital Ödeme Zorunluluk mu, Tercih mi?
Dijital ödeme sistemine geçiş zorunlu tutulmamakla birlikte, kampanya ve avantajların yalnızca dijital ödeme yapanlara sunulması dikkat çekti.
E-Kampüs Projesi ile, Yapı Kredi Bankası’nda hesabı olan ya da hesap açmak isteyen Hacettepe Üniversitesi öğrencileri ve personeli, hesaplarını kullanarak Yapı Kredi Mobil ve World Mobil uygulamalarındaki World Pay sistemi üzerinden kampüslerde dijital ödeme yapabilecekler.
Öte yandan; Yapı Kredi’de hesabı olan ve dijital ödeme yöntemini kullanmak istemeyen öğrenciler ya da personeller, ön ödemeli kartlar kullanarak ödeme yapmaya devam edebilecek ancak bu seçenek “Beşe Bir Kampanyası”ndan yararlanmalarını sağlamayacak.
Dijital ödeme yöntemlerini kullanmak istemeyen fakat hesabı olan ve ön ödemeli kart temin etmek isteyenler için başvuru ve temin süreçleri ilerleyen günlerde duyurulacak.
“Beşe Bir Kampanyası” Nedir?
Hacettepe Üniversitesi Öğrenci ve Memur Yemekhanelerinde, Yapı Kredi üzerinden yapılan ödemelerde, aynı ay içinde her beşinci yemeğin ücreti kullanıcıların hesabına iade edilecek.
Kampüs içindeki yemekhanelerde bilgilendirmesi yapılmaya başlanan “Beşe Bir Kampanyası”, 5 Aralık 2024 tarihinde başlayacak.
Kampanyaya katılım için World Mobil veya Yapı Kredi Mobil uygulamalarından başvuru yapılması gerekecek.
E-Kampüs Projesi ile Neler Hedeflendi?
Proje ile yemekhane ödeme sistemleri yenilenmesi ve 7/24 aktif tutulması, kütüphane, yurt ve personel servislerinde kimlik kartı entegrasyonu sağlanması ve Beytepe ve Sıhhiye yerleşkelerine plaka tanıma sistemleri kurulması da planlanıyor.
Gündem
İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil Cinayetiyle Gündeme Gelen Inceller Kimdir?
İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde 4 Ekim günü, Semih Çelik adlı katil tarafından 19 yaşlarındaki İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in canice katledilmesi, kamuoyunda yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. Kendilerini “istemsiz bekarlar” olarak tanımlayan ve “Inceller” (Involuntary Celibate) adı verilen bir grup, sosyal medya paylaşımlarıyla dikkat çekti.
Incel terimi, genellikle çevrimiçi platformlarda varlık gösteren, kadınlarla romantik ilişkiler kuramayan ve bu durumdan dış görünüşlerini sorumlu tutan, antisosyal ve kadın düşmanı erkekleri tanımlamak için kullanılıyor.
Bu gruba mensup kişilerin hayatlarındaki başarısızlıklar için kadınları suçlamaları ve katilleri öven bir tutum sergilemeleri, onları kadınlar için görünür bir tehdit haline getirdi. İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil cinayetlerinin ardından bu tehdidin boyutu daha fazla tartışılmaya başlandı.
Incel Şiddetinin Tarihçesi
BBC’nin haberine göre, 2014 yılında Elliot Rodger adlı saldırgan, altı kişiyi öldürdükten sonra intihar etti. Ölümünden sonra bıraktığı mesajlarda, Incel söylemleri bulunuyordu. Yine 2021 yılında İngiltere’de dört kişiyi öldürüp intihar eden Jake Davison da Incel alt kültürünün bir parçasıydı.
Inceller’in hayatlarındaki tüm başarısızlıklarda kadınları hedef göstermeleri, katilleri yücelten ve kadın cinayetleri faillerini örnek alan bir grup olmaları nedeniyle İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil cinayetlerinden sonra kadınlar için görünür bir tehdit haline geldi.
Incel Tehdidi Devam Ediyor
Inceller, çevrimiçi platformlar olan Discord, Telegram ve X (eski adıyla Twitter) üzerinden kadınlara yönelik şantaj, tehdit ve nefret söylemleriyle dikkat çekiyor. Bu gruplara yönelik yapılan incelemelerde, bazı platformlarda pedofili içeriklerin de yer aldığı belirlendi.
Türkiye genelinde protestolar ve incelemeler devam ederken, Emniyet Genel Müdürlüğü “Incel Avı” adlı operasyonu başlattığını duyurmuştu. Bu operasyonlar kapsamında Türkiye’nin en aktif sesli-görüntülü görüşme platformu olan Discord’a yasa dışı şekilde örgütlenerek suç işlendiği iddiasıyla erişim yasağı getirilmişti.